Kongrede bol miktarda bulunan sansürcüler muhtemelen TikTok’un yasaklanması veya mülkiyet değişikliğinin zorlanması yönünde oy kullanacak. Büyük ihtimalle yakında yasalaşacak. Bence Yüksek Mahkeme sonuçta bunun anayasaya aykırı olduğuna hükmedecek çünkü bu, kendilerini ifade etmek için TikTok’u kullanan 100 milyondan fazla Amerikalının İlk Değişiklik haklarını ihlal edecek. Ayrıca Mahkemenin zorunlu satışın Beşinci Değişikliği ihlal ettiğine karar vereceğine inanıyorum. Anayasaya göre hükümet, sizi bir suçla itham etmeden, mahkum etmeden, kısacası yasal süreç olmadan mülkünüze el koyamaz. Amerikalılar TikTok’un mülkiyetinin bir parçası olduğundan, eninde sonunda mahkemeye çıkacaklar. Mahkeme ayrıca, belirli bir şirketin isminin verilmesinin ve satışının zorlanmasının, tek bir kuruluşu hedef alan bir yasa tasarısı anlamına geldiği sonucuna varabilir. Bunlar Kongre’nin zorunlu satış/yasaklama mevzuatına karşı üç önemli anayasal argümandır. Aslında üç farklı federal mahkeme, TikTok’u yasaklamaya yönelik yasama ve yürütme girişimlerini zaten geçersiz kıldı. Bir şirkete verilen zarar yeterli değilse, TikTok’a yapılan bu acemice saldırının hükümete diğer şirketleri de satmaya zorlama gücü vermesi tehlikesi oldukça gerçektir. Örneğin Apple’ı ele alalım. The New York Times’ın 2021’de bildirdiği gibi, "2017 Çin yasasına yanıt olarak Apple, Çinli müşterilerinin verilerini Çin’e ve Çin devletine ait bir şirketin sahip olduğu ve işlettiği bilgisayarlara taşımayı kabul etti." Tanıdık geliyor mu? TikTok’u sansürlemek ve/veya yasaklamak isteyen yasa koyucular, TikTok’a (bir gün) Amerikalı kullanıcıların verilerini Çin hükümetine devretme emri verilebileceğini iddia etmek için aynı yasaya işaret ediyor.
@ISIDEWITH4 hafta4W
TikTok gibi bir platformda paylaşılan kişisel yaratıcı içeriğinizin bir anda yasak nedeniyle erişilemez hale geldiğini düşünün; bu sizi kişisel ve kültürel olarak nasıl etkilerdi?
@ISIDEWITH4 hafta4W
Sizce bir hükümetin TikTok gibi bir şirketi satışa zorlaması veya yasaklaması, potansiyel olarak ifade özgürlüğünüzü kısıtlaması adil mi?